Gülen Adam aramızdan ayrılalı tam 21 yıl oldu: KEMAL SUNAL

Gülen Adam aramızdan ayrılalı tam 21 yıl oldu: KEMAL SUNAL

3 Temmuz 2020’de aramızdan ayrıldı fakat şu an 21 yaşında olan çocukların tamamı onu tanıyor. Aktör değil aynı zamanda halkın kahramanı oldu. Rol aldığı filmler, dünyanın en çok izlenenleri arasında. Sadece yaşadığı dönemi değil, bugünleri de kahkahaya boğan Kemal Sunal’ın yaşamını, gelin bir kez daha hatırlayalım.

 

Türkiye’yi kahkahaya boğan, güldürürken düşündüren Kemal Sunal aramızdan ayrılalı tam 21 yıl oldu. Kapıcı Seyit, Salako, Gülen Adam, İnek Şaban, Sosyete Şaban, Katma Değer Şaban… Tiyatroyla başladığı sanat yolculuğunda, beyaz perdede zirveye çıkan, komedi tarihimizin zirvesindeki isim, 3 Temmuz 2021’de, güldürdüğü milyonları ağlattı bu kez. Balalayka filminin çekimi için bindiği uçakta, fobisine yenik düştü ve kalp krizi geçirdi Gülen Adam. Televizyon ekranlarında her gün bir filmi yayınlanan Kemal Sunal’ı, usta sanatçıyı gelin bir kez daha hatırlayalım.    

KÜÇÜKPAZAR’DA DOĞDU

Soğuk bir İstanbul gününde, 3 Kasım 1944 tarihinde, İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden Küçükpazar’ın Vefa semtinde hayata merhaba dedi Ali Kemal Sunal. Babası Mustafa Sunal, buraya Malatya’dan göçüp gelmişti. Ailenin ilk çocuğuydu. Ardından Cemil ve Cengiz isminde iki kardeşi daha oldu. İleride Türk insanının en büyük mutluluk kaynağı olacak Kemal, içine kapanık bir çocuktu. Annesi Saime Hanım, bir röportajında onun için, “Çok içine kapanık bir çocuktu ve sıkıntılarını hiçbir zaman dışa vurmuyordu” ifadelerini kullanacaktı.

11 YILLIK LİSE DÖNEMİ

Ortaokul ve liseyi o yıllarda İstanbul’un en önemli eğitim kurumlarından biri olarak gösterilen Vefa Lisesi’nde okudu. Müjdat Gezen ve Uğur Dündar okul arkadaşlarıydı. Derslerinde çok başarılı değildi, okulu 11 yılda bitirebildi. Ama yaptığı taklitler ve komikliklerle ilgi odağıydı hep. Okulun tiyatro kulübüne katıldı ve liselerarası bir yarışmada da ‘en iyi karakter oyuncusu’ seçildi. O her zaman çalıştı. Yaz aylarında girdiği işlerde, kitap parası kazanıp hem okul masraflarını karşılıyor hem de ailesine destek oluyordu.

PROFESYONELLİĞE İLK ADIM

Felsefe öğretmeni Belkıs Balkır, yeteneğini destekledi ve onu Müşfik Kenter ile tanıştırdı. Müşfik Kenter karşısındaki genci beğendi ve Kenter Tiyatrosu kadrosuna girdi. Artık Şükran Güngör, Yıldız Kenter, Müşfik Kenter gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşıyordu. Lisenin ardından, Marmara Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okuluna girdi. Ancak provalar, oyunlar ve turneler nedeniyle eğitimine devam edemedi.

BEYAZ PERDEYE GEÇİŞ

Kenterler’in ardından, yine dönemin önemli tiyatro gruplarından Ulvi Uraz Tiyatrosu’na geçti. Dört yıl bu tiyatroda, bir yıl da Ayfer Feray Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. Ve yıl 1972… Arzu Film’in sahiplerinden usta yönetmen Ertem Eğilmez ‘Tatlı Dillim’ filmine hazırlandığı bir dönemde Deve Kuşu Kabare’de seyrettiği bir oyunda Kemal Sunal’ı gördü. Ertem Eğilmez ve Kemal Sunal’ı tanıştıran isim ise Zeki Alasya olmuştu. Tatlı Dillim filminde toplamda birkaç dakikalık rolü vardı. Ancak bu küçük rolde bile kendini göstermeyi başardı. O küçük rolü adeta dev bir şova dönüştürdü. Ertem Eğilmez’in yeni keşfi, ilk olarak kadrosu kalabalık toplu filmlerde oynadı. Tatlı Dillim filmini, Mavi Boncuk, Oh Olsun gibi gişe başarısı yüksek filmler takip etti. Yan rollerde de olsa, sinema seyircisi, onun sahnelerini alkışlamaya başlamıştı artık.

BİR YILDA 9 FİLM

Melodram içerikli filmlerde, ağır olguları hafifleten, güldüren kişiydi. 1973 ila 1974 yılları arasında bir yıl içinde tam 9 filmde yer aldı. Zeki Alasya, Kemal Sunal’ın sinema yolculuğunu kısaca şu sözlerle özetlemişti: “Tatlı Dillim bittiği gün, Kemal hepimizin çok önündeydi. Bunu kimse inkâr etmesin. Bütün başarılara elbette beraber imza attık ama Kemal farklı bir yerdeydi. Bizler de iyi oyunculardık fakat onun gibi ulusal star konumunda olmadık”.

HAYAT BOYU SÜREN AŞK

Bu arada daha sonra hayatını bileştireceği Gül Hanım ile tanıştı. 2,5 yıl süren mektuplaşmanın ardından, 1975 senesinde hayatlarını birleştirdiler. Hiç el ele tutuşmadan, gezip tozmadan gözlerinin içine bile doğru dürüst bakmadan başlayan aşkları hayatları boyunca sürecekti. 1977 yılında ilk çocukları Ali, 1984’te ise Ezo dünyaya gelecekti.    

İLK BAŞROL: SALAKO

Kemal Sunal, ilk başrolünü de çok geçmeden 1974 yılında Salako filmiyle oynadı. Filmin senaryosunu Ertem Eğilmez ve Sadık Şendil birlikte yazmıştı. Temiz yürekli ve saf olmasına rağmen dağların eşkıya olmayı başaran bir karakteri canlandırdı. Salako’nun güçsüzlüğü, beceriksizliği aslında herkeste var olan şeylerdi. Türk toplumu, belki de kendine bile söylemediği gerçeklerine Kemal Sunal üzerinden gülüyordu. Evet, belki de Türk insanı onun üzerinden kendine gülüyordu ve Salako gişe rekorları kırıyordu. Sunal filmleri kapalı gişe oynuyor ve sinema salonlarının önünde kuyruklar oluşuyordu. Kemal Sunal artık, bundan sonra hiç inmeyeceği bir zirveye doğru emin adımlarla tırmanıyordu.

..VE HABABAM SINIFI

Salako’da halkı kahkahaya boğan Kemal Sunal, henüz bu filmle milyonları güldürürken bir patlamayı da Hababam Sınıfı ile yapacaktı. Onun canlandırdığı İnek Şaban karakteri sinemada oynadıktan sonra, Türk okullarındaki her sınıfta da bir İnek Şaban yer alacaktı. Dört Hababam Sınıfı’nda da oynadı. Şener Şen, Münir Özkul, Adile Naşit, Tarık Akan, Halit Akçatepe gibi isimlerle birlikte takım sağlamdı. Bu filmi izleyip de gülmemek mümkün değildi. Ancak kahkaha atarken, izleyicilerin birdenbire gözleri de yaşarabiliyordu. Hababam Sınıfları Kemal Sunal’ın komedinin zirvesindeki tahtına oturduğu filmlerdi.

SİNEMADA ŞABAN RÜZGÂRI

Şaban karakteri belki üzerine yapıştı belki de o bunu çok sevdi. Ancak bir gerçek var ki, halk sadece İnek Şaban’ı değil, tüm Şabanlara hayran oldu ve Şaban filmlerinin sonu gelmedi. 1977 ile 1985 arasında peşi sıra Şaban filmlerinde oynadı Kemal Sunal… Şaban Oğlu Şaban, Umudumuz Şaban, İnek Şaban, Gerzek Şaban, Atla Gel Şaban, Şabaniye, Sosyete Şaban, Şen Dul Şaban, bunlardan sadece bazılarıydı.

ALTIN PORTAKAL’I KAZANDI

1977’de ise aynı yıl içinde Kapıcılar Kralı, Meraklı Köfteci, Sahte Kabadayı filmlerinde oynadı. Kapıcılar Kralı ile Antalya Film Festivali’nde Altın Portakal kazandı. Bu ödül, En İyi Erkek Oyuncu dalında ilk defa bir komedi sanatçısına, Kemal Sunal’a 1977 yılında takdim edildi. Yıllarca oyunculuk yapan Kartal Tibet, Kemal Sunal ile 26 film çekti. Ağırlıklı olarak güldürü içerikli olan filmlerinde aynı zamanda ülke sorunlarına da değiniyordu. Yine aynı yıl Ertem Eğilmez’in yönettiği Süt Kardeşler ve Kartal Tibet’in yönettiği Tosun Paşa’da ve Zeki Ökten’in yönettiği Çöpçüler Kralı’nda kahkaha kasırgası estirdi. 1978’deki filmlerinden Kibar Feyzo ile sinema salonlarında kuyruklar oluşturmayı yeniden başarmıştı.

REYTİNGLERİN EFENDİSİ!

O kendini hep yeniliyor ve ülkenin geçtiği zor dönemlerde halkın sesi olmayı başarıyordu. 86’dan sonra dram yönü ağır olan filmlerde başrol oldu. Mesleğini o kadar seviyordu ki, oynadığı karakterin hakkını vermek için evde bile bürüneceği role ait kostümlerle geziyordu. İş disiplini ile de çok takdir toplamıştı. 1980’li yıllarda, ülkenin geçtiği ihtilal engeli sürecinde dahi en çok başrol oynayan sanatçılardan biri olmuştu. Kemal Sunal sosyal demokrat bir yapıya sahipti ancak hiçbir zaman ne solun ne de sağın sivrilen sanatçılarından biri olarak görülmedi. Özel televizyonların renklendirdiği 90’ların başında ise izleyici, Kemal Sunal filmlerini zirveye taşıdı. Reyting onun filmlerine bağlıydı. Aynı kanalda, aynı anda değişik filmleri yayınlanıyordu. O özel televizyonlarla birlikte yeniden doğdu. Beyaz perdedeki halk kahramanının, cam ekranlardan girmediği bir ev yoktu artık. Kemal Sunal, ayrıca özel televizyonların hayatımıza girdiği ilk dönemlerde dört ayrı dizide de rol aldı. 

ÜNİVERSİTEYİ BİTİRDİ

Bu arada, üniversite affı ile yarıda bıraktığı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden 1995 yılında mezun oldu. Ardından "TV ve sinemada Kemal Sunal güldürüsü" isimli teziyle yüksek lisansını da tamamladı. 1999 senesi, sanatçının son rol aldığı sinema filmi olan Propaganda filminin çekildiği yıldı. Bu filmde kendisine oğlu Ali Sunal ve Metin Akpınar da eşlik etti. Propaganda, diğer filmleriyle kıyaslandığında, dram yönü daha ağır basan bir yapım olarak izleyiciden geçer not almayı başardı.

GÜLEN ADAM’IN ANİ VEDASI

Sunal, hayatı boyunca yaptığı tüm yolculuklarda her zaman için kara taşıtlarını kullandı. Sürekli olarak uçak ve deniz taşıtlarından korktuğunu söyledi. Uçak fobisini asla yenemedi. 3 Temmuz 2000’de, Balalayka isimli filmin çekimleri için bindiği Trabzon uçağında kalp krizi geçirdi Gülen Adam ve yıllarca güldürdüğü milyonları ağlattı bu kez. Sanatçı için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bir tören düzenlendi. AKM’de Sunal’ın filmlerinden bazı kesitler gösterildi ve sanatçı dostları naaşının başında saygı duruşunda bulundu. Şu an Zincirlikuyu’da ebedi istirâhâtgâhında. O, aramızdan ayrılalı tamı tamına 21 yıl oldu. Ancak muhteşem oyunculuğuyla kalbimizde ve kahkahalarımızda yaşamaya devam ediyor. 

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ